The Story of a Three Day Pass (1967): Kimlik, Aşk ve Yabancılaşmanın Aynasında Melvin Van Peebles’in The Story of a Three Day Pass, 1960’ların toplumsal gerilimlerini, bireysel kimlik arayışıyla harmanlayan, Fransız Yeni Dalgası’nın estetiğini Afro-Amerikan deneyimiyle buluşturan çarpıcı bir ilk filmdir. Amerikalı siyah asker Turner’ın, Fransa’da geçirdiği kısa ama dönüştürücü üç gün boyunca yaşadığı aşk ve kimlik çatışması, özgün bir anlatı diliyle sunulur. Van Peebles, keskin kurgu ve çarpıcı iç monologlarla, ana karakterin iç dünyasını açığa çıkarır. Turner’ın özgürlüğü ve aidiyetsizliği arasında gidip gelen ruh hali, hem bireysel hem de toplumsal bir varoluş sancısını yansıtır. Görsel anlatımda Jean-Luc Godard’ı anımsatan deneysel kamera hareketleri ve karakterin doğrudan kameraya konuştuğu bölümler, seyirciyi hikâyenin içine çeker. The Story of a Three Day Pass, hem sinematografik cesareti hem de derin politik alt metniyle zamansız bir başkaldırıdır.