Artık görüşmeyen, Y kuşağına ait iki okul arkadaşı olan Emir Can ve Yusuf Efe, yıllar sonra Beyoğlu’nda bir çilingir sofrasında bir araya gelir. Biri evli ve çocuklu olan iki eski “dost” demlendikçe, özgür ve toksik maskülenliğin hâkim olmadığı bir coğrafyada, daha başka bir hikâyelerinin olabileceğini fark eder.